Herşey arpa ile başladı.
Mezapotamya’da zenginler buğday yerken fakirlere arpa kalmıştı
Arpa sertti ; onu sulandırdılar
Ve fermente olunca hem doydular ; hem de kafayı buldular
Arkeologlar karar veremedi
Bira mı önce bulundu yoksa ekmek mi
Osmanlılar ona sulu ekmek dediler
Alkol yasaklanınca o zamanlar boza içildi.
Fazla fermente olsun ; alkolu fazla olsun diye diye beklemiş boza içtiler
Cumhuriyet döneminde ise bira bahçeleri vardı
Mustafa Kemal ilk Cumhuriyet fikirlerini Selanik’teki bira bahçelerinde paylaşmıştır.
İstanbul^da Bomonti’de fabrika bahçesinde içilirdi
Şimdilerde bahçeler yok ama konuşulası yerler hala var.
Taps var ; kendi birasını yapıyor.
Bosphorus Brewry var o da kendisi üretiyor birasını
Kültür İstanbul şehirdeki orjinal bira mekanlarının izinde
Bira siyasal ilktidar tarafından vergilerle pahalı hale getirildi.
Ukrayna’da marketlerde 50’llik bira .1.5 TL iken ; ülkemizde neredeyse 5 TL
Bomonti bira bahçesi ve fabrikasını yeşil kapitalizm gökdelenlere verdi
Ama hayat ve arpa suyu yine de biryerlerde buluşuyor
Haberlerimizi bekleyiniz
Bira yakında sayfalarımızı köpürdetecek
Kendi birasını yapan Bosphorus–Brewing’in hikayesi yakında sitemizde ; Haliç Gold ve İstanbul Ale biralarının tadım yorumlarını bekleyiniz.
Bir bira içmek istiyordu kaç gündür / Masaya biranın dökülüşünü koydu
MASA DA MASAYMIŞ HA
Adam yaşama sevinci içinde Masaya anahtarlarını koydu Bakır kaseye çiçekleri koydu Sütünü yumurtasını koydu Pencereden gelen ışığı koydu Bisiklet sesini çıkrık sesini Ekmeğin havanın yumuşaklığını koydu Adam masaya Aklında olup bitenleri koydu Ne yapmak istiyordu hayatta İşte onu koydu Kimi seviyordu kimi sevmiyordu Adam masaya onları da koydu Üç kere üç dokuz ederdi Adam koydu masaya dokuzu Pencere yanındaydı gökyüzü yanında Uzandı masaya sonsuzu koydu Bir bira içmek istiyordu kaç gündür Masaya biranın dökülüşünü koydu Uykusunu koydu uyanıklığını koydu Tokluğunu açlığını koydu.
Masa da masaymış ha Bana mısın demedi bu kadar yüke Bir iki sallandı durdu Adam ha babam koyuyordu.
Edip CANSEVER